Ana içeriğe atla

Fizyoterapinin geçmişi Hipokrat zamanına kadar gitmektedir. Hastalar o zamanlarda da masaj, manuel terapi yöntemleri ya da hidroterapiyle, yani suyun tedavi edici özellikleri kullanılarak tedavi edilmeye çalışılıyordu. Ancak profesyonel manada ilk Fizik Tedavi çalışmaları 17. yüzyılın başında Avrupa'da gerçekleşmiştir. İsveç'te 1813 yılında kurulan Royal Central Institute of Gymnastics (RCIG), Fizik Tedavinin de yapıldığı bilinen ilk kurumdur. Bu merkezde masaj, manipulasyon ve egzersiz yapılıyordu. İsveç, Fizyoterapistlerine resmi sicillerini 1887'de İsveç Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Ulusal Heyeti aracılığıyla vermeye başladı. Türkiye'de 1961'de Hacettepe Üniversitesi'nde Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu'nun açılmasıyla Fizyoterapistlik mesleğinin Türkiye'de temelleri atılmıştır. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde 2020 yılında kurulmuş olup 2020-2021 döneminde ilk öğrencilerini almıştır. Önceleri masaj, traksiyon ve egzersizden ibaret olan Fizik Tedavi Teknikleri gün geçtikçe çoğalmış ve Fizyoterapistlere hastanelerde, tıp merkezlerinde, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde, sporcu klinikleri ve spor kulüplerinde ve daha birçok alanda çalışabilme yetkisi kazandırmıştır. Temel ilke ve değerlerimiz topluma duyarlı, insana, doğaya ve çevreye saygılı, etik değerlere bağlı, eğitim ve araştırmaya değer veren yaşam boyu öğrenmeyi benimseyen, özgüvenli bireyler yetiştirmektir.